22.3.09

become a legend

17 yaşında mahalle arasında oynarken lecce keşfetti beni. gel dedi bizde oyna. biz sana istediğin kapıları açarız. bıraktım anayı - atayı kartal'da o zamana kadar hiç bilmediğim italya yollarına koyuldum. galatasaray'a transfer olamamak koymuştu biraz ama en azından lecce'nin renkleri de sarı kırmızıydı. hoca ile tanıştık, takım arkadaşları ile kaynaştık. daha nefes almama izin vermeden "hadi koş antreman maçı var" dediler. vay be dedim. demek ki avrupa'da işler hakikaten başka işliyor. as takıma karşı yedek takımın forveti olarak oyuna başladım. çok pas bekledim, kolum havada gezmekten bir hal oldum ama en fazla iki pas aldım. onu da alır almaz kaptılar ayağımdan. şut bile çektirmediler bana. soyunma odasına gittim, arkadaşlarım sırtıma vurdu "iyiydin" diye. "sağolun" dedim türkçe. malum daha italyancam pek yok.

bir gün sonra bir maç daha var. çıktım maça. ama bu sefer bir - iki şut çektim. dağa taşa gitti ama olsun. kolumun havada olması bir işe yaramıştı en sonunda. sonrasında ise teknik direktörüm bana güvendi 18'e aldı. çok bekledim oyuna girmek için. kaç maç ısındım kenarda ama girmedim oyuna. hoca geldi yanıma "sakın küsme" dedi. "o kadar para verdin oyuna, bilgisayar da senin bilgisayarın. sike sike alacağım seni günü gelince" dedi. gülümsedim. hakikaten bu konuşma sonrası ilk maçta 70 küsürüncü dakikada oyuna girdim. bacaklarım titriyor, taraftar baskısı üzerimde. bir de daha 17 yaşındayım. bi bok yapamadık tabii. sonra kendi aramızda yaptığımız maçların birinde olmaz denen oldu. gol attım. ama o kadar büyük bir sevinme durumum olmadı. mağrur bir şekilde orta sahaya döndüm. bu halimi gören hocam daha fazla dayanamadı ve beni ilk 11'de oyuna sürdü. ama yine olmadı. yine atamadım o golü. taa ki o muhteşem catania maçına kadar. işte o maç benim legend olma yolumdaki en büyük adımım oldu. bir korner kullanıldı. durmaksızın "d" tuşununa bastım. parmağım yara oldu ama değdi. top ağlarla sevişiyordu. "yapmayın aile var" dedim ama dinletemedim. "aman ne bok yerseniz yiyin" deyip taklalarımı atmaya başladım. sonrasındaki 4 maç falan suskun kalıp bir gol daha attım. artık başka bir yola girmiştim. ve o an geldi. transfer oldum. hem de ilk golümü attığım takım olan catania'ya. orada da yarım sezon durup beni çok isteyen udinese'ye gittim. yaşım henüz 18 olmasına rağmen italya'da seyyah olmuştum. yaldır yaldır geziyordum. bu sırada udinese bana çok yaradı. kendimi aştım. ama italyan futbolu sıkıyordu beni. 1.5 sezon sonrası utrecht'ten gelen teklifi kabul edip hollanda'ya gittim. orada da güzel günlerim geçti. ota falan takıldım arada. ama yakalanmadım. çok çakaldım. artık daha çok maçın adamı seçiliyordum. çalım bile atmaya başlamıştım. ama takımın hedefleri beni tatmin etmeyince yarım sezon sonra ajax'a transfer oldum. olmaz olaydım. klaas jan huntelaar yüzünden left wing forward oldum yetmedi amc yaptılar beni. güiza'dan daha duygusal bir yapım olmasa da öküz de değildim. orada da yarım sezon durduktan sonra hayallerimi süsleyen şey oldu. ingiltere'den beni istiyorlardı. isim hakkını alamayan konami yüzünden ilk başta tam anlamasam da daha sonrasında everton'a transfer olduğumu öğrendim. ingiltere benim aradığım yerdi. hemen 11 başladım ve legend olmak için en önemli hareketimi de bu takımda yaptım. pompeys'e - ki sonradan öğrendiğime göre porstmouthmuş bu arkadaşlar - karşı hat trick yaptım. her gol sonrası takla atmaktan başım döndü 70. dakikada çıktım. artık mutluydum ama hayat beni bir anda north london'a yani bildiğin arsenal'e yolladı. bu arada fatih terim'de beni artık milli takıma çağırmaya başlamıştı. yaşım 21 olmasına rağmen leyleği havada görmüş gibi takımdan takıma şahin uçurmaya devam ediyordum. milli takım ile nefis bir performans sergiledim. fatih terim sırtımı sıvazlayıp diğerlerine "utanın lan şu sübyan kadar olamadınız" dedi. gururlandım. sonrasında sabri ile emre beni bir köşede sıkıştırıp dövmeye kalktılar ama kafama takmadım. milli davadır deyip geçtim.ve en sonunda. london fc kod adıyla chelsea beni istedi. paranın esiri olmuştum. hemen north london takımını satıp oraya geçtim. tonla gol attım hatta avrupa'da yılın 11'ine seçildim yetmedi premier lig gol kralı oldum.

yaşım 24 ve yoluma devam ediyorum.şimdiki hedefim ispanya. kısfmet diyorum hayrettin edasıyla. ama bu yolculuk lecce formasıyla bitecek.

en başında dediğim gibi;

allah belanı versin konami.

Hiç yorum yok: