
schalke maçı öncesi bayern yedek kulübesi. pek işe yaramadı klinsmann'ın bu çakallığı. sonuç malum.
ÇOK OYNAYAN DEĞİL ÇOK SEYREDEN BİLİR
chelsea'nin önümüzdeki seneki antrenörü çok ciddi anlamda bir papatya falına döndü. bu falın açılan en son yaprağı ise bir zamanlar ismi bizim ülke takımları ile de anılan slaven bilic.
galatasaraylıyım ve bundan her zaman gurur duydum. ama takımım öyle zamanlarda öyle hareketler yaptı ki yüzüm de kızardı. bu yüz kızarıklığını maksimum yaşadığım zamanlardan biri de erik gerets'in takımdan gönderiliş şekli.
ilk geldiği sene takımı şampiyon yapan, ikinci sene ise sadece üstündeki forma nedeniyle korkulan bir takımı şampiyon yapamadığı için gönderilen erik gerets'in yaptıkları ortada. gittiğinde düşme potasında olam marsilya ikinci senesinde şampiyonluğun en büyük adayı durumunda. 10 sene sonrası gelen lig liderliği artık daha sağlam bir şekilde elinde marsilya'nın. bu işin sportif tarafı. işin bir de duruş tarafı var. bunun için ise volkan demirel'in hiç olay çıkmıyor dediği saraçoğlu stadı'ndaki kafası yarılmış halde takımını yönetmesini gösterebilirim kendi adıma. bu omurgalı ve sağlam duruş seneler geçse de unutulmayacak.
şimdi gelelim neden bunları anlattığıma. erik gerets sene sonu marsilya takımından ayrılacağını açıkladı. ayrılma sebebi belçika milli takımı değil. çünkü yakın zamanda gelen teklifi reddetmişti. ya daha büyük bir takımdan teklif aldı ya da efsane olarak bırakmak istiyor.
herkes ikinci bir şansı hakeder. umarım gerets bu ikinci şansı galatasaray yönetimine verir.
özellikle üstteki beş takımın ellerinde kağıt kalem beklediği bir maçtı ve sivasspor genel beklentinin aksine gayet rahat bir oyun çıkartarak trabzonspor'u 3-0 mağlup etti.
sivasspor bu zamana oynadığı maçlarda genel olarak ilk yarıları tartma yarısı şeklinde geçiriyordu. yani karşısındaki takımın kendisine yapacağı hamlelerin neler olacağına bakmayı tercih ediyordu. bunun sonucu olarak ortaya son derece sıkıcı maçlar çıkıyordu. bunun yanı sıra son zamanlarda şanslarının ve kimi zaman da hakemlerin yardımıyla kazandıkları puanlar da eklenince bugün oynanacak maçta bir puan kaybı olası gözüküyordu kırmızı - beyazlı takım için. ha bu puan kaybının 1 ya da 3 olmasına karar verecek merciinin ise trabzonspor olacağı beklentisi vardı.
geçen sene 73 puan ve federasyon kararıyla 4. olan takım eğer aynı puanı yakalarsa şampiyon olacak. işin enteresan tarafı bir maçı eksik olan fenerbahçe tüm maçlarını kazansa bile 70'e ulaşamıyor. yani bu sene de şampiyon olmazsalar daha çok beklerler.
the sun gazetesinin haberine göre kaka manu yolunda. 5 yıllık anlaşma ve kılçıksız haftalık 135.000 pound önerilmiş kendisine ve bu tekliften oldukça etkilenmiş kaka. bunun yanı sıra vergiler haricinde milan'a önerilen para ise 35 milyon pound civarında. hatta bu transferin içine takımdan ayrılmak istediği söylenen tevez'in eklenmesi de konuşuluyormuş.
evet en sonunda beklenen oldu ve adriano inter'den kapı dışarı edildi. mourinho tekrar kazanabilmek için çok uğraşmıştı kendisini ama karşı taraftan yeterli bir istek gelmeyince iplerin kopması da kaçınılmaz oldu.
haber the sun gazetesinden. habere göre carlos tevez manchester united takımından sene sonu ayrılacak. ayrılma sebebi ise kızı. haberin doğruluğu dışında tevez'in sunduğu sebep de tartışılır. işte tevez'in dedikleri;
roy keane efsanesi manchester united ile başlayan ve maalesef ki en azından şimdilik onunla beraber biten bir hikaye. çünkü pek çok iyi futbolcunun başına gelen onun da başına geldi ve teknik direktörlük kariyerine başladığı ilk takım olan sunderland'de aslında fena da olmayan bir kadroyla tutunmayı başaramadı. ama tabii ki başarısızlık sonrası pes etmek yakışmazdı kendisine o da bunu yapıyor şimdi.
ligin bitmesine 2 hafta kala ipswich town ile 2 yıllık bir sözleşme imzaladı kendisi. ipswich sene başında giovanni dos santos transferi ile duyurmuştu kendisini. bakalım bu ikili hem kendi kariyerlerini hem de ipswich town takımını parlatabilecekler mi?

her aldığımız sportif oyunun başında görüyoruz bu cümleyi, yetmiyor tüm avrupa kupası maçları öncesinde karşımıza çıkıyor, yetmiyor bunun üzerine filmler çekiliyor, yetmiyor benetton tüm reklam filmlerini bu tema üzerinden yapıyor ama büyük bir gerzeklikle insanlar deri renkleri yüzünden aşağılanıyor.
işte bu rezilliğin son perdesi geçen hafta juventus - inter maçında yaşandı. juventus taraftarları 18 yaşındaki gana asıllı italyan balotelli'ye karşı yaptılar bu aşağılık hareketi. işin enteresan tarafı kendi takımlarının en önemli oyuncularından biri olan sissokko'da siyahi. sanırım bu maçta oynamıyor olması kendilerine bu cesareti vermiş.
tabi bu durum herkesi fazlasıyla sinirlendirdi. en başta inter başkanı massimo moratti'yi. moratti orada olsaydım takımımı sahadan çekerdim demiş. olmaması maçın selameti açısından iyi oldu açıkçası. ama orada olup da takımı sahadan çekseydi belki de bir milat yaşanacaktı bu rezillik tarihinde.
italya futbol federasyonu da boş durmadı tabii. juventus'a bir maç seyircisiz oynama cezası verdi. juventus başkanı da bu cezaya itiraz etmeyeceklerini belirtip inter camiası ve balotelli'den özür diledi.
evet ligimizi ve taraftarımızı bir çok şeyden yerin dibine vurabiliriz ama bu konuda hakikaten üzerimize adam yok. hatta biz daha çok severiz siyahi futbolcuları. sanırım bizde de pozitif ayrımcılık var.
evet artık oynadığı bir klip de var. klip khalid'in meme pas fatique şarkısına çekilmiş.
football club united of manchester. bu takımın adını futbolu takip edenler duydu mutlaka. duymayanlar için söylenmesi gereken tek şey ise endüstriyel futbol denen zıkkıma taraftarın verdiği en büyük ayar.
tabii ki bu şimdilik bir hayal olarak bile kalsa artık bu takımın da bir kupa şansı var. önümüzdeki sene football club united of manchester fa cup'a katılacak. ne kadar giderler muamma ama şimdiden beklenmeye başlandı abileriyle karşılaşacakları zaman. futbol bir güzellik yapar da olursa bu karşılaşma göreceğiz neler olacağını.
her zamanki gibi büyük beklenti içinde olduğumuz maçlar yine kısır futbol ve kısır skorlarla bitti. el superclassico iki muhteşem gol dışında tatsız tutsuz bir maça sahne oldu. bir zamanlar trabzonspor tarafından istenen palermo'nun muhteşem golüne bir zamanlar galatasaray tarafından istenen gallardo muhteşem bir cevap verdi. onun dışında keçi boynuzu gibi bir maç izledik.
bordeaux - lyon maçında da aynı şey yaşandı. her takımda bir tane bulunmazsa olmaz adamlardan olan ve bir zamanlar yine galatasaray'ın istediği alou diarra'nın golüyle bordeaux maçıı 1-0 kazandı. bir zamanlar galatasaray'ı çalıştıran gerets'in 1 - 0'dan maçı 2-1 yapan marsilya'sı ise şampiyonluğa koşmaya devam ediyor.
bir büyük maç da italya'da oynandı. juventus ve inter tatsız bir maç sonrası 1-1 berabere kaldılar. bu da inzaghi'nin hat - trick yaptığı maçta 5 gol atan milan'a yaradı. kırmızı siyahlı takım şu an ligin ikinci sırasında.
başka bir büyük maç da hollanda'da oynandı. ama bu sefer olayımız farklı. psv - ajx maçı 6-2 bitti ve bu sonuçla az alkmaar şampiyon oldu.
kısacası derbi ya da muadili maçlar hep büyük beklentilerin olduğu ama küçük sonuçlar doğuran kitlesel olaylar olmaya devam ediyor. 
evet az evvel biten maçta psv ajax'ı 6-2 yenince ve dün de twente yenilince kendisininde vitesse'ye yenildiği haftada az alkmaar bitime 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti.
newcastle için işler iyi gitmiyor. senelerdir tottenham ile birlikte en çok parayı harcayıp bir türlü başarılı olamayan takım efsanesi shearer'a sarılmasına rağmen tepetaklak gitmeye devam ediyor. az evvel biten maçta yukarıdaki cümlede adı geçen israf kardeşlerine 1-0 yenilerek kendilerini iyiden ateşe attılar.
değişen bir şey oldu mu? hayır. değişiklik sadece milan için olabilir yarın torino karşısında kazanırsa. onun dışında şampiyon inter gibi gözüküyor. onun altında olan takımların yerlerinde ufak değişiklikler olabilir. özellikle ranieri bu kafayla devam ederse.
maçın genelinde inter daha üstün gözüktü. özellikle kontraataklarla etkili olmaya çalıştılar ve gollerini de bu yolla buldular. kullanılan bir juve korneri 3 pasla balotelli golü olarak ağlara takıldı. onun dışında kaçan %100 üç tane kontraatak pozisyonu var inter'in. ama balotelli ve ibrahimoviç yararlanamadı bu pozisyonlardan.
evet aynen sizin gibi ben de sordum aynı soruyu. bu taraftara hem de hemen arkanızdan gelen bir juve - inter maçı varken bu eziyet yapılır mı? yapılırmış.
zarate kid 66. dakikada bir gol atıp bitirdi maçı. genoa elindeki balığı kaçırdı gibi gözüküyor. bu arada lazio'da başkanın sezon sonuna kadar kampa alma tehdidinden sonra yaptığı iki maçı da kazandı.
italya ligi bitebilir bu hafta demiştim. bitirmek için ilk büyük atağı lazio yaptı. olur da bu gece inter juve'yi kendi sahasında eli boş bırakırsa çizme'de kalan maçlar gazozuna yapılır.
bu hafta boyunca herkes bir haltlar yiyip sonrasında özür diledi. anannemin şahane bir lafı vardır bu konu hakkında ama burada dillendirmeyeyim şimdi bunu.
aslında geçen hafta bitebilirdi inter berabere kalmasaydı. ya da teknik olarak da bitti de biz kendimizi kandırıyoruz. ya da hakikaten bitecek. ya da en baştan başlayacak.
mahalle ortamında yaşayanlar bilirler. gün olur mahellenin bir köşesinde dururken sizden yaşça büyük ve hürmet ettiğiniz biri yanınıza gelir. ilk başta bir kaç hoş beş ettikten sonra manasızca konuşmanın tonu ve seyri değişmeye başlar. adam sıkıntılarını senden çıkarmaya başlar. hatta bazen o kadar ileri gider ki sinkafa vardırır işi. işte o zamana kadara aman abi tamam abi denilen adama ilk posta çok ağır yolla olmasa da konur;


