26.10.09

don kişot olmak yetmiyor



başlamadan bitti maç.

evet maç başlamadan tam 45 dakika önce bitti. arda'nın voltası cristian tarafından kesilip ortalık karıştığı anda bitti maç. o dakika itibariyle kazandı zaten fenerbahçe maçı. çünkü o dakikaya kadar gayet sakin gözüken galatasaray futbolcularının aslında ne kadar gergin oldukları o dakika görüldü. bir de üstüne arda'yı sakinleştirmeye çalışan ve hırsı yüzünden belli olan baros daha 2. dakikada sakatlanınca film koptu. baros bu hırsı oyununa dökebilecek ender adamlardan biri çünkü futbolda. ama olmadı, olamadı maalesef.

teknik - taktik olayına girmeye gerek yok bu maçta. çünkü sahada yer alan parçalı formalıların teknik - taktik maçı değil bu maç. fatih terim tarafından kazandırılan ve zamanında işe yarayan gaz futbolunun etkisi görülüyor her deplasman maçında. karşılarındaki kişi rijkaard bile olsa dinlemiyor demek ki futbolcular. kendi beyinlerinde yarattıkları ya da birileri tarafından yaratılan bir öcü ile kapışmaktalar bu maçta. unutmamak lazım don kişot yel değirmenlerini asla yenemedi. onlar hep dönmeye devam etti. galatasaray ne zaman ki don kişot olmaktan vazgeçip rasyonelliğe adım atacak işte o zaman istediği sonucu alacak kadıköy deplasmanından. yoksa bu kafayla gidilirse bu seri uzun süre böyle devam eder.

son kertede bu maçın en büyük kaybı milan baros. onun dışındaki her türlü kayıp telafi edilebilir noktada. 14 sene şampiyonluk beklemiş bir taraftar grubuyuz biz. 10 sene karşı yakada puan alamamak koymaz bize o yüzden. bu maç biter, başkası gelir. sarı ile kırmızı yeri gelir mor ile kardeş olur. üstünde o arma olduktan sonra o forma bile kutsalımız olur.

canları sağolsun.

Hiç yorum yok: