1.10.09

şampiyonlar ligi'nin kısır günü

vet şampiyonlar ligi'nin 2. haftasının 2. günü de geride kaldı. hadi maçlardan bahsedelim biraz.

cska moskova - beşiktaş


hani keçibonuzu gibi maç derler ya tam böyle bir maçtı bu. iki takım da kötü en başta. orta sahalar ne işe yarar anlamadık maç boyunca. top kayıpları olağanüstü boyuttaydı. bu kayıpları daha fazla yapan beşiktaş maçı mağlup tamamladı. ama maçın golleri gerçekten güzel. özellikle dzagoev'in attığı gol nefis. bilerek, görerek yapılmış bir aşırtma var ortada. krasic'in golü ise seneler evvel anelka'nın attığı golün aynısı. aynı kanattan aynı şekilde gelip bıraktı topu ağlara. beşiktaş'ın son dakikada bile olsa ağları bulması önemli. belki üzerlerindeki gol atamama lanetini atarlar bu gol sayesinde. ilker yasin konusuna da girmek lazım biraz. hayatım boyunca bu kadar ruhsuz bir anlatıma rastlamadım. nerede prekazi diye kendini yırtan adam, nerede bu adam? istemiyorsa anlatmasın. çünkü zorla anlatıyormuş gibi bir hali vardı maç boyunca. denizli'nin maç sonu açıklamaları ise apayrı bir post konusu. sonuçta beşiktaş'ın işi bana kalırsa bitti. cska buradan avrupa ligi'ne gider. bence şu dakikadan sonraki dert sıfır çeken takım olmamak. zürih bile maç kazandı milan karşısında. kalkılmaz bunun altından.

manchester united - wolfsburg


bol gol beklenen ama +2.5 seviyesine son anda ulaşan bir maç. iki takım da beklentileri yükseltti tabii hücum güçleriyle. ama savunmaları ve tabii ki göğün dibi delinmiş gibi davranmasını hesap edemedik. deli bir yağmur vardı maç boyunca. maça wolfsburg beklenmedik derecede baskın ve iyi başladı. ilk golü atacakları da belliydi aslında. ama gol ikinci yarıda geldi. bu arada capello'nun izlediği bir maçta 20. dakika dolmadan çıkan owen çok üzülmüş olmalı. milli takıma en yakın olduğu zaman oyundan çıkması fazlasıyla sinir bozucu. sakatlık yok gibi gözüküyordu. taktik değişiklik gibi gözüktü. - ama sakatlık varmış. 3 hafta yok en az -  ve işe yaradı. yerine giren berbatov'un inanılmaz bir pas yetisi var. muhteşem paslar çıkardı anderson ve rooney'e. ve ryan giggs. her maç kendini yeniliyor. dzeko'nun golüne 3 dakika sonra frikikle karşılık verdi, sonrasında ince bir dokunuşla carrick'in güzel golüne zemini hazırladı. kaptan ışıldıyor kısacası. bu maç belli etti ki manu 1, wolfsburg 2 çıkar. manu karşısında bu kadar dirençli oynayan almanlar diğer deplasmanlarda da pek zorlanmazlar gibi.

bayern münih - juventus


ne yalan söyleyeyim maç öncesi favorim juventus'tu. ama kazın ayağı öyle değilmiş. bayern galibiyeti kaçırdı. hatta biraz şanslı olsalar ciddi bir skorla da kazanabilirlermiş maçı. ribery'nin juve defansını maymun edip aşırttığı top keşke gol olsaymış. haftanın golü olabilirdi. onun dışında müller ve klose çok gol kaçırmışlar. bunun karşılığında juve'nin cılız atakları var. muhteşem bir atak maç bitti diye kesildi bayern adına. oliç sağlam küfür etmiş belli.. dilini anlamasam da tavrından anladım. robben de sakatlanmış. uzun süre olmayacak takımda. real madrid laneti devam ediyor.

bordeaux - maccabi haifa


maccabi çetin ceviz.en azından gol yiyene kadar. geçen hafta bayern'den golü yedikten sonra dağılmışlardı ama bu sefer öyle olmadı. golü geç yemeleri buna etken. bordeaux tek golle işi götürdü. duran toplarda oldukça tehlikleli bir takım. bunu attıkları golle gösterdiler. defanstan gelen ciani 83'te galibiyeti getirdi. bir bir gidecekler ama bu şekilde lige devam etmeleri zor. dedim daha önce. avrupa ligi'ne düşüp galatasaray ile eşleşecekler. allah'ın emri.

real madrid - marsilya


real madrid ronaldo'nun sırtına bindi gidiyor. ben bir takıma bu kadar çabuk adapte olan başka bir adam görmedim. adaptenin ötesinde takımın liderliğini ele geçirdi. takımın adı real madrid dikkatinizi çekerim. inanılmaz bir iş. tebriği hakediyor sonuna kadar. ilk gole kadar zorlandı real. ama pepe'nin muhteşem pası sonrası gelen ronaldo golü sonrası maçın rengi belli oldu. sonrasında gelen penaltı ve kaka golü maçı bitirdi. son golün değeri ise yaklaşık 200 milyon euro. kaka topu benzema'ya verdi, benzema asisti ronaldo'ya yaptı, ronaldo boş kaleye yuvarladı. marsilya'nın tek güzelliği ise formaları. bir takımın forması her sene mi muhteşem olur?

milan - zürih


zürih kalecisi - milan takımı - ofsayt - inzaghi - tenenbaum ailesi. maçın özeti budur. zürih kalecisi şov yaptı. yaptığı kurtarışın haddi hesabı yok. milan'da leonardo dışında herkes gol atmaya çalıştı ama hakikaten olmadı mı olmuyor. son saniyede zambrotta'nın topu da direkten dönünce iş bitti zaten. inzaghi'nin düştüğü ofsaytlar alay konusu oldu eurosport'un internet sitesinde. canlı maç anlatımında ofsyat trap:3 - inzaghi:0 yazıyordu. ama sorun başka. milan kendi sahasında 10. dakikada geriye düşüyor ve maçı çeviremiyor. yedikleri gol şaka gibi. tihinen kornerden gelen topu topuğuyla ağlara yolladı. bir italyan takımına küfür gibi bir şey bu. tihinen de ne komik bir tiptir arkadaşım. kafasına taktığı bandı ile tenenbaum ailesi'nin bir üyesi gibiydi. wes anderson karakterinden gol yiyen leonardo'nun işi daha zor artık.

apoel - chelsea


şuttan ibaret bir maç. önüne gelen vurmuş. bir tek organizeye benzeyen bir atak var o da gol oldu zaten. belleti'nin yaptığı ortaya anelka nefis bir tek vuruş yaptı. apoel ilk yarı feciymiş ama ikinci yarı ciddi 2-3 atakları var. kosowski chelsea sol kanadını fazlasıya zorlamış. chelsea bir bir gidiyor. ancelotti'nin şansı işte. apoel forması ne kötüdür öyle ya.

porto - atletico madrid

porto bu turnuvanın takımı. kadroları ne kadar değişirse değişsin iş yapıyorlar. aynı dün olduğu gibi. arjantin'den apartılan falcao topuk golü atanlar kervanına katıldı tihinen'in arkasından. ikinci gol ise yan top sonrası boşta kalan topa dokunan rolando'dan. atletico için durumlar feci. abel resino yollanacak büyük ihtimalle. atletico bir türlü bulamadı doğru adamı. bakalım nereye kadar gidecekler böyle?

Hiç yorum yok: