10.9.09

afrika yolunda vol.2

ve geçmiş olsun. şu dakikadan sonra artık afrika'ya o da en fazla seyirci olarak gideriz. 5. dakikada kimsenin beklemediği bir golle öne geçtikten sonra istanbul deplasmanına gelmiş anadolu kulübü gibi oynamaya başlayınca misimovic ve salihovic gibi adamlara gün doğdu. bir zorluk yaşamadan, ellerini - kollarını sallaya sallaya bizim yarı sahamızın ortasına kadar geldiler. o dakika itibariyle de yetenekleri ile iş yapmaya başladılar. dert buydu zaten. topu orta sahadaki yaratıcı adamlara ver; onlar topu dzeko'ya atsın. gerisi allah kerim. estonya'ya yaptığımız presin onda birini bu kader maçında yapmayınca daha da beter bitebilecek bir maçı beraberlikle bitirdik. ha bu maç başlamadan boşnaklara maç beraber bitsin deseydik muhtemelen sahaya çıkmazlardı. fatih terim konusunda ise söylenecek tek laf var. kumandanın ne kadar soğukkanlı olursa askerin de o kadar soğukkanlı olur. yaptığının karşılığıdır sahadaki milli takım. bu ülkenin taraftarları her büyük şampiyonada kendi takımlarında oynayan yabancı millilerin takımlarını tutuyorlarsa birilerinin gereğini yapması lazım.

ispanya işi resmen bitirdi. estonya'yı da üçleyip konuyu kapattılar. ama bu işi burada bırakmayacaklar gibi bir his var içimde. tulum çıkarmaları muhtemel grup sonunda. ermenistan ise vercautren'in katili oldu. gruplar açıklandığı zaman gizli favori olarak gösterilen belçika kadrosu çok çabuk dağıldı. buna rağmen onların bile gerisinde kalabiliriz son iki maçın sonuçlarına göre. şaka gibi hakikaten.

ingilizlerin intikamı fena oldu. ilk maçta 4 tane attıkları hırvatlara 5 tane daha sallayıp gidemedikleri kupanın intikamını fazlasıyla aldılar. bulvar gazetelerine bir göz atmanızı öneririm. çıldırmış durumdalar. bir tulum çıkarma olayı da ingilizler tarafından olabilir.

fransızlar inatla şanslarını zorluyorlar. sırpları dünya kupasına yolladılar ama kendilerinin durumu az da olsa kritik. bu arada lloris zigic'in çakallığına kurban gitti. fifa ceza verecek mi? bekleyip görmek lazım. ama olan oldu tabii. henry iki maç boyunca kendini eleştiren tayfaya rağmen işini yapıp fransa'nın gollerini attı ama bir kişinin elinden bu kadar geliyor. ribery'de kendini bitirmek için yer arıyor. hayır olsun.

iki tane 7'lik tarife 2 tane de sürpriz vardı. 7'ler israil ve çek cumhuriyeti'nden geldi. baros 4 gol attı. bu beşiktaş maçı öncesi galatasaray için güzel haber. israil'in işine ne kadar yarar bu 7 gol. sadece moral. daha ötesi olmayacak. ama işte bu takımlarla aramızda olan fark bu. bunlar yakaladıkları zaman atıyorlar. ama biz 2 yiyip 4 taneyi zor atıyoruz. gelelim sürprizlere. ilk sürprizin adı liechtenstein. finlandiya ile berabere kaldılar kendi sahalarında. önemli bi iş. ama asıl sürpriz faroe adaları. kendi sahalarında zamanında bizi iteleyen litvanya'yı yenerek 3 puan aldılar. yakalayan varsa iddia vb. şans oyunlarında helal olsun.

hollanda iskoçya'nın hayallerini elia ile bitirdi. bir başka kayıpsız takım da portakallar. tulum çıkarma için 3. adayım kendileri yapabilecek kudret kendilerinde fazlasıyla var.

güney amerika grubunda ise brezilya şov devam ediyor. bir dolu sakata rağmen bir türk takımı taraftarı fenomeni olan fred ile olayı bitirdiler. fred 3'ledi, baptista bir tane daha ekleştirdi. humberto suazo 2 tane attı ama yetmedi. bu üçlü size de fotomaç başlıklarından tanıdık gelmiyor mu?

arjantin ve maradona ise karanlık sularda yüzüyorlar artık. paraguay sonuna kadar hakettiği ve iki topunun direkten döndüğü maçı 1-0 alarak dünya kupası biletini aldı arjantin'de maradona önüne gelene bileti veriyor. bakalım birinden alacak kadar takımın başında kalacak mı?

sonuçta yine dışarıdan bakacağımız bir turnuva var yazın. birileri gider, dönüşür, geri gelir.

racon budur bu memlekette.

Hiç yorum yok: